Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun hareket gününde, siz değerli konuklarımıza seyahatiniz öncesi iletilecek alınış duraklarımız ve saatlerde buluşuyor. İzmir & Ankara & İstanbul'dan gezginlerimizi alarak büyülü yolculuğumuza başlıyoruz.
Gece saatlerinde ulaşacağımız Kapıkule sınır kapısındaki pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamladıktan sonra Haskova yolunu takip ederek, güzergahımız üzerinde vereceğimiz kahvaltı molamızın ardından gezimize başlıyoruz.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu yolculuğumuz esnasında serbest olarak alacağımız kahvaltı ve ihtiyaç molamızın ardından Bulgaristan üzerinden Sırbistan’nin başkenti Belgrad yönünde yolculuğumuza devam ediyoruz. Varışımızın ardından yapılacak panoramik şehir turumuzda, Kale Meydanı, Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat Kulesi, Damat Ali Paşa Türbesi, Zindan Kapı, Leopoldov Kapı, Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi, Stefan Lazerevic Anıtı, Nebojsa Kulesi, Saborna Kilisesi, Cumhuriyet Meydanı, Terazi Meydanı ve Taş Meydan görülecek yerler arasında bulunuyor. Akşam yemeği için rehberimizden tavsiye alabilirsiniz. Şehir turu sonrası otelimize hareket. Konaklama Belgrad’daki otelimizde.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun üçüncü gününde, sabah otelimizde alınacak erken kahvaltının ardından Novisad üzerinden keyifli bir yolculukla Macaristan’ın görkemli başkentine varıyoruz. Orta Avrupa’nın kalbi, doğunun Paris’i, özgürlüğün başkenti gibi tanımlamaları olsa da Budapeşte’ye en yakışan tanım Tuna’nın incisi olsa gerek.
Tuna nehrinin hayat verdiği, Buda ve Peşte olarak iki farklı kentin birleşmesiyle oluşuyor Budapeşte. İhtişamlı mimarisi, cıvıl cıvıl sokakları, Osmanlı döneminden kalan kaplıcaları, her biri ayrı güzellikteki köprüleri, kentin her yerini süsleyen heykelleri ve ışıl ışıl gece siluetiyle büyüleyici bir şehir. Romantik ve huzurlu olmasının yanında savaşların ve taşıdığı sosyalizm döneminin izleri yüzünden hüzünlü bir tarafı da var. Yaşadığı olumsuzluklar ve yıkımlardan güçlü bir şekilde çıkmış olan şehir, bugün Avrupa’nın en yüksek enerjili, en dinamik ve en çok ziyaret edilen başkentlerinden biri. Budapeşte şehir turumuzda ilk göreceğimiz yer tüm şehir ve bu güzel şehri ikiye ayıran Tuna Nehri manzaralı Gellert Tepesi. Bu güzel manzaranın tadını çıkarıp fotoğraflarımızı çekildikten sonra, Budin Kalesi’ne geçiyoruz. Kaleyi ve Balıkçı Tabyası’nı gezerek, Zincirli Köprü üzerinden şehrin Peşte tarafına geçip keşfimize devam ediyoruz. UNESCO tarafından koruma altına alınan Kahramanlar Meydanı ilk durağımız oluyor. Sonrasında Tuna Nehri kıyısındaki ayakkabıların hüzünlü hikayesini yerinde dinledikten sonra Macaristan Parlamento Binası’nı görüyoruz. Şehir merkezi gezimizi Vaci caddesinde sonlandırıyoruz. Alışveriş için serbest zamanımız başlıyor. Daha sonrasında nehir kenarındaki yapılarının ışıklandırmlarıyla ünlü Budapeşte’de, Tuna Nehri’nde tekne turuna katılıyoruz (EKSTRA). Tur sonrası otelimize transfer. Konaklama Budapeşte’deki otelimizde.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun dördüncü gününde, sabah kahvaltısının ardından Viyana’ya hareket ediyoruz. 3 saatlik keyifli yolculuğumuz bizleri Viyana’ya ulaştırıyor. Mimarisi, müziği ve mutfak kültürü Viyana‘yı turistik anlamda popüler kılan etmenlerden sadece birkaçı. Yüzük Caddesi (Ring Caddesi) etrafındaki panoramik turumuz esnasında Viyana Opera Binası, Ulusal Tarih Müzesi, Ulusal Doğa Müzesi, Halk Bahçesi Parkı, Hofburg Sarayı, Viyana Meclis Binası, Belediye Binası ve Viyana Teknik Üniversitesi göreceğimiz yerler arasında. Tur sonrası Kartner Caddesi’ni geziyor ve alışveriş yapıyoruz. Kartner Caddesi gezisi esnasında Veba Sütunu, Viyana Dom Katedrali ve Schwedenplatz’ı geziyoruz. Viyana gezimiz sonunda Prag’a hareket ediyoruz. Kente varışımızın ardından dinlenmek üzere konaklayacağımız Prag’daki otelimize yerleşiyoruz.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun beşinci gününde, sabah kahvaltısının ardından Prag gezimize başlıyoruz. Prag, Vltava Nehrinin iki yakasında, Bohemya’nın merkezinde yer alıyor. 1000 yıldır Çekya‘nın politik, kültürel ve ekonomik merkezi. Londra, Paris, Roma, Madrid ve Berlin’in ardından Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 6. şehri olarak dünyanın en popüler turist merkezlerinden Prag, diğerlerinden daha küçük bir şehir olsa da Arnavut kaldırımlı sokakları ve zaman yolculuğuna davet eden tarihi noktaları ile her daim kalabalık. Bir ismi de ‘Bin Kuleler Şehri’ olan Prag’ın, 1100 yıllık şehir silueti, kenti Avrupa’nın en değerli mücevherlerinden birisi haline getiren sayısız muhteşem kilise çatılarını yükselen eski kulelerden oluşuyor. Baktığınız her yer sapasağlam duran antik Prag Kalesi’ne kontrast oluşturacak şekilde gotik, barok, Rönesans ve yeni sanat stilinde en iyi eserlerle donatılmış durumda. İlk noktamız Prag Kalesi. Prag Kalesi’ni ve kale içerisinde bulunan muazzam mimarisiyle göz dolduran Aziz Vitus Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Sonrasında 2. Dünya Savaşı sırasında Hitler’in bile bombalamaya kıyamadığı Prag kentini keşfimiz devam ediyor. Şehri ikiye ayıran Vltava Nehri üzerindeki en güzel köprüden geçerek Eski Şehir’e doğru hareket ediyoruz. Karl Köprüsü üzerindeki heykelleri yerinde gözlemledikten sonra Astronomik Saat, Tyn Klisesi gibi büyüleyici yapıların bulunduğu Old Town Meydanı’na gidiyoruz. Yüzyıllardır korunan Orta Çağ mimarisini bol bol fotoğraflayarak albümlerimizdeki yerini aldırıyoruz. Akşam isteğe bağlı olarak gerçekleştirilecek Yemekli-Limitli içecekli Vltava Nehri Tekne gezisine katılıyoruz. Yaklaşık 2 saatlik programın ardından zamanını serbest olarak geçiren konuklarımızla ve aracımızla buluşuyor ve Avrupa’nın gözde kentlerinden biri olan Amsterdam’a gitmek üzere gece yolculuğumuza başlıyoruz.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun altıncı gününde, gece yolculuğumuzun ardından sabah saatlerinde Hollanda’nın başkenti Amsterdam’dayız. Önce, şehir ile ilgili genel bir bilgilendirme alarak panoramik bir gezinti yapıyor, rotamızın en kuzey şehrini keşfe çıkıyoruz. Amsterdam, insanı kendisine hayran bırakacak etkileyici bir mimariye ve eğlenceli bir atmosfere sahip güzel bir şehir. Güzel kelimesi aslında Hollanda’nın başkenti Amsterdam‘ı tarif etmek için biraz basit kalıyor. Çünkü bu şehir sadece önemli turistik yerleriyle gezilip-görülecek bir yer değil aynı zamanda sunduğu özgür atmosferi, güvenli sokakları, nefis kafeleri, eğlenceli gece hayatı ve etkileyici müzeleriyle tam da yaşanılacak bir şehir. Amsterdam’ın en güzel yanı ise herkes için mutlaka yapılacak bir şeylerin olması. Dilerseniz kafanızı dinlemek için etrafta biraz gezebilir, bisikletle dolaşabilir, sanat galerilerini ziyaret edebilir veya biraz romantizm yaşayabilirsiniz. Amsterdam’da bunların hepsi var. Amsterdam’daki bisiklet trafiğine dikkat ediyoruz, çünkü bu şehirde en pratik ulaşım bisiklet. Dolayısıyla ciddi bir yoğunluk söz konusu. Gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel bu şehirde bol bol gezip önemli noktaları ziyaret ediyoruz. Dam Meydanı, Amsterdam kanalları, Red Light District, Van Gogh Müzesi, Rijks Müzesi, Vondelpark, Anna’nın Evi, Mademe Tussauds Müzesi ve Heineken’s Experience dolu dolu Amsterdam gezimiz esnasında göreceğimiz yerler. Sonrasında otele hareket. Konaklama Amsterdam’daki otelimizde
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun yedinci gününde, sabah otelimizdeki alacağımız erken kahvaltı sonrası yolculuğumuza başlıyor ve Belçika’nın en güzel şehirlerinden biri olan BRUGGE’e doğru yol alıyoruz. Yaklaşık 3 Saatlik keyifli bir yolculuğun ardından Kuzeyin Venedik’i olarak adlandırılan masal şehir Brugge’e ulaşıyoruz. Kendinizi orta çağda hissedeceğiniz aşıklar şehri Brugge şehir gezimizde; Sint-Salvator’s Kathedraal, Belfry Saat ve Çan Kulesi, Markt Meydanı, Quay of the Rosary görülecek yerlerden bazılarıdır. Gezimizin ardından Belçika’dan ayrılıyor ve Paris’e hareket ediyoruz. Yolculuğumuzun ardından Fransa’nın başkentine varıyor ve otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Paris bölgesi Otelimizde.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun sekizinci gününde, otelimizde aldığımız kahvaltımızın ardından Paris gezisine seri bir şekilde başlıyoruz çünkü bu şehir gerçekten çok güzel ☺
Aşıklar Şehri’ ne, herkesin göz bebeği Eyfel’i dünya modasının gözdesi, dünyanın en çok ziyaret ettiği o görkemli Paris’e doğru yola çıkıyoruz. En az sizin kadar, defalarca gitmiş olmamıza rağmen bizi de hep heyecanlandırıyor bu aşk kokulu şehir. Bu görkemli şehri 324 metre yükseklikten izlemek isteyen katılımcılarımıza eşsiz bir manzara sunuyor Eyfel. Paris gerçekten gözlere hitap eden şehir. Siyahi abilerimizin ilgisi sizleri rahatsız etmesin, selamın aleyküm deyip pazarlığa girebilirsiniz ve burdan bir çok arkadaşınıza çok uygun fiyata Eyfel anahtarlıkları ya da magnet alabilirsiniz, 5 tanesini 1 euroya alan katılımcımız zengindir ☺
Sizler için özel olarak hazırladığımız haritalar elimizde ve zaman serbest zaman, keşfedin bu güzel şehri. Aşıklar köprüsü için Eyfel’e sırtınızı verip nehir kıyısından devam edip sağa doğru yürüyün, evet o güzel köprü dillere destan Aşıklar Köprüsü. Siz de bir kilit asın ve seyahat aşkınızı ölümsüzleştirin☺
Şimdi size Paris’te gezilecek yerleri söylüyoruz. Her akşam 21:00’dan sonra saat başı yapılan Eyfel ışık şovunu en güzel manzaradan izlemeniz için rehberimizden tüyo alabilirsiniz. Paris’te Gezilecek Önemli Yerler; Louvre Müzesi, Champs-Elysees Bulvarı, Notre Dame Katedrali, Arc de Triomphe (Zafer Takı), Ressamlar Tepesi ve Concorde Meydanı. Dolu dolu geçen bir günün ardından otobüsümüze biniyor ve yolculuğumuza başlıyoruz. Bu geceyi otobüsümüzde yolculukla geçireceğiz.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun dokuzuncu gününde, gece yolculuğumuzun ardından yeni günün ilk durağı Cannes. Çoğumuzun Cannes Film Festivali ile tanıdığı şehir, Fransa’nın en özel kasabalarının başında geliyor. Şehir tarihi dokusu, doğal güzellikleri, limanı ve daha pek çok güzelliği ile Fransa’nın gezilecek yerleriyle ünlü şehirlerinden biri. Merkezin batısında kalan Le Suquet (Eski Şehir) bölgesi şehrin en tarihi ve keyifli sokaklarını barındırıyor. Burada pek çok sanatçıyla ilgili duvar resimleriyle süslenmiş evlerin arasında harika fotoğraflar çekilebilirsiniz. Le Vieux Port; Birbirinden pahalı yatların sıralandığı liman, Cannes gezilecek yerler listesinde size şehrin lüks yanını görme imkanı sunuyor. Burada keyifli zamanlar geçirebileceğiniz pek çok mekan sizleri bekliyor. La Croisette üzerinde bulunan festival binası meşhur Cannes Film Festivali’nin gerçekleştirildiği yer. Burada kim bilir kaç ünlü isim bulunmuş ve o kırmızı halıda yürümüştür. 1949 yılında inşa edilen bina çok fazla mimari ya da tarihi bir öneme sahip değil ancak Cannes’a gelmişken burayı görmeden ve bina önündeki halıda bir hatıra fotoğrafları çekinmeden olmaz… Buradaki keyfli zamanın ardından Nice üzerinden bizleri büyüleyecek başka bir güzel ülkeye ve şehre gidiyoruz. Monaco Prensliği…Fransa’ya bağlı özerk bir bölge olan Monte Carlo’da rüya gibi bir gezi bizleri bekliyor. Lüks arabaların, kumarhanelerin ve muhteşem mimarinin büyüsüyle kenti geziyor ve konaklama için Sanremo’ya hareket ediyoruz. Konaklama Cannes veya Nice yakınlarındaki otelimizde.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun onuncu gününde, sabah otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından Akdeniz boyunca yolculuğumuzda bizleri muhteşem manzaralar bekliyor. Yolculuğumuz bizleri gezimizin İtalya bölümüne ulaştırıyor. İlk noktamız İtalya denince akla gelen şehirlerden biri olan Pisa. Birbirinden güzel mimarileri ile görenleri kendine hayran bırakan İtalyan şehri Pisa, gezilecek yerleri, tarihi dokusu ve muhteşem atmosferiyle sizlere harika bir gezinin kapılarını aralıyor. Şehrin simgesi haline gelen Pisa Kulesi, 1063 yılında yaptırılan Pisa kentinin Piazza dei Miracoli meydanında yer alan İtalya’nın dünyaca ünlü yapılarından biridir. 56 metre yüksekliğindeki kulenin tepesine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılmakta ve turistler bu noktada fotoğraf çektirebilmek için uzun kuyruklar oluşturmaktadır. Temelde düz olarak inşa edilen çan kulesi, yapının yer aldığı toprak elverişsiz olduğu için çökmek yerine eğilmeye başlamış ve bugünkü halini almıştır. Avrupa’da dev bir akım olan Orta Çağ sanatının en önemli merkezi olan Piazza dei Miracoli – Katedral Meydanı, kent merkezinde yer alan 8 bin 87 hektarlık bir alan üzerine kurulu meydandır. Dünyanın en iyi mimari komplekslerinden biri olan meydan, Katolik Kilisesi tarafından da kutsandıktan sonra etrafı dört büyük dini yapı tarafından çevrelenmiştir. Diğer yandan Katedral Meydanı, 1987 yılından beri UNESCO tarafından koruma altına alınan Pisa’nın en ünlü turistik meydanlarından biridir. Roma Katolik Katedraline adanan Pisa Katedrali, Romanesk mimarisinin dikkat çeken örneklerinden birini gözler önüne seriyor. 1092 yılından beri varlığını koruyan dini yapı, İtalya’nın ünlü mimarları Busheto ve Rainaldo tarafından tasarlanmış şehrin en turistik noktalarından biri. Pisa gezimiz sonrası Floransa’ya hareket ediyoruz. Varışımız sonrasında Floransa’yı keşfe başlıyoruz.Vecchio Köprüsü ve üzerinde bulunan dükkanları geziyor sonra Signoria Meydanı’na geçiyoruz. Neptün Çeşmesi, Medusa Başlı Perseus Heykeli, Michelangelo tarafından yapılan Davut Heykeli’nin replikası bu meydanda bulunuyor. Ayrıca Floransa’nın en ikonik yapılarından biri olan Vecchio Sarayı da bu meydanda yer alıyor. Ardından katedrali daha yakından göreceğimiz Duomo Meydanı’na hareket ediyoruz. Gezilerimizin ardından serbest zamanımız başlıyor. Ardından rehberimizin belirleyeceği yer ve saatte buluşup otelimize hareket ediyoruz. Konaklama Arezzo bölgesi otelimizde.
Roma’ya ulaştıktan sonra serbest zamanımızı alıyor, yeniden buluşmamızın ardından otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Roma’daki otelimizde.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun on birinci gününde, sabah kahvaltımızın ardından 3000 yıllık tarihi, Ortaçağ, Barok ve Rönesans izleriyle yaşayan cıvıl cıvıl meydanları, ihtişamından ödün vermeyen dünyaca ünlü yapılarıyla hem Avrupa’nın hem de dünyanın en çok ziyaret edilen kentlerinden biri olan Roma’ya hareket ediyoruz. Varışımız sonrasında turumuza dünyanın en küçük ülkesi Vatikan’dan başlıyoruz. Katoliklerin dini merkezi olan Vatikan, Aziz Petrus Meydanı, Aziz Petrus Bazilikası her biri sanat eseri olan Vatikan Müzeleri ve Vatikan Bahçeleri, İsviçreli Muhafızlar Kıtası olarak da bilinen geleneksel muhafızlardan oluşan 100 kişilik küçük bir orduyla korunuyor. Aziz Petrus Meydanı ve Aziz Petrus Bazilikası Vatikan’da göreceğimiz önemli noktalardan.Sonrasında Roma şehir gezimize devam ediyoruz. Roma’nın 7 tepesinden birin olan Palatino Tepesi üzerine kurulu Roma Forumu da Kolezyum’a yakın. Burayı görünce Roma neden açık hava müzesi olarak anılıyor kolayca anlaşılıyor. Orijinal ismi Forum Romanum olan bu yer antik Roma medeniyetinin yükseldiği yer. Antik Roma döneminin şehir merkezi olan Roman Forum, adaletin sağlandığı ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü, siyasi, ekonomik ve dini işlerin karara bağlandığı, kısacası devlet işlerinin toplu olarak yerine getirildiği kompleks bir yapı. Roma Forumu’nun büyüyüp gelişmeye başlamasının hikayesi aslında 3000 yıl öncesine dayanıyor. Roma denince akla en çok Colleseum gelir. MS 80 yılında tamamlanmış ve 55 bin kişilik bu ihtişamlı yapıyı görüyoruz. Venedik Meydanı anlamına gelen Piazza Venezia, şehrin en ünlü meydanlarından biri. Meydanın ortasındaki devasa bir anıt var. Çevresinde birçok restoran ve kafenin bulunduğu, oldukça kalabalık ve canlı olan meydanın sağındaki cadde üzerinde St. Maria Maggiore Bazilikası yer alıyor. Özellikle geceleri ışıklandırmalar eşliğinde ayrı bir cazibeye sahip olan meydana gece turlarıyla turist grupları geliyor.
İtalya’ya gidenler işin olmazsa olmaz bir yer var; meşhur mu meşhur barok tarzı çeşme Fontana Di Trevi veya bizdeki adıyla Aşk Çeşmesi. Buraya gelen herkes Roma’ya yeniden gelmek için sırtını çeşmeye dönüp sağ eliyle sol omuzunun üstünden çeşmeye para atıyor. İnanca göre çeşmeye bir bozuk para atmanın bir gün Roma’ya dönüleceğine, iki tane bozuk para atmanın Romalı güzel bir kıza aşık olunacağına, üç tane bozuk para atmanın ise Roma’da birisi ile evleneceğine işaret ettiğine inanılıyor. Roma’ya gelen hemen her turistin gidip basamaklarında oturup dinlendiği ve meydanı izlediği İspanyol Merdivenleri diğer noktamız. Fransa Kralı himayesinde bulunan Trinita dei Monti Kilisesi ile İspanyol Meydanı’nı birbirine bağlamak amacıyla inşa edilmiş. Roma döneminden Roma’ya miras kalan bir diğer görkemli mimari yapı ise Pantheon. Tanrıların Tapınağı olarak adlandırıyor. Tanrılara şükretmek için Augustus’un damadı Agrippa tarafından yaptırılmış. Tam 43 metrelik kubbesiyle bir mimari şaheser. Roma’nın en büyük meydanlarından biri olan Popolo Meydanı (Piazza del Popolo) şehrin kuzey girişinde bulunuyor. Orijinal şeklini Fransız asıllı Romalı mimar Giuseppe Valadier 1809–1816 arasında vermiş. Avrupa’nın da en güzel meydanları arasında sayılan meydan adını Santa Maria del Popolo Bazilikasından alıyor ve ‘Halk Meydanı’ anlamına geliyor. Meydanı Neptün Çeşmesi ve Obelisk Çeşmesi süslüyor. Dolu dolu geçen bir Roma gününün ardından otelimize hareket ediyoruz. Konaklama Terni – Orvieto Bölgesinde.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun on ikinci gününde, sabah kahvaltısnın ardından Venedik’e hareket ediyoruz. Yolculuğumuzun ardından Venedik gezimize başlıyoruz. Venedik’e gidebilmek için liman yakınlarında otoparkta otobüsümüzden iniyor ve bizleri San Marco Meydanı’na ulaştıracak olan vapuretto’ya biniyoruz. Tekne yolcuğumuz sonrası Venedik’i keşfe başlıyoruz. Meydana varışımızla birlikte Venedik gezimiz başlıyor. Meydanda bulunan San Marco Kilisesi ve Dükler Sarayı gezilecek ilk noktalarımız. Dileyen misafirlerimiz bu güzel şehri gondol turu(ekstra) ile taçlandırarak kanallar içerisinde gezebilir. Büyük Kanal üzerinde bulunan Rialto köprüsü önünde kartpostallık fotoğraflar çekinebilir ve hediyelik alışverişi yapabilirsiniz. Venedik gezimiz sonrası otelimize hareket. Konaklama Padova'daki otelimizde.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun on üçüncü gününde, sabah kahvaltısının ardından odalarımızı boşaltıyoruz ve Avrupa’nın en yeşil başkenti ödülüne sahip Slovenya’nın güzel şehri Ljubljiana’ya hareket ediyoruz. Varışımızın ardından şehir turumuzda; Ljubljana Kalesi, Üçlü Köprü, Ejderha Köprüsü, Preseren Meydanı, Ulusal Kütüphane ve Fransız Kilisesi görülecek yerlerden bazılarıdır. Turumuz sonrasında verceğimiz serbest zamanın ardından gece Makedonya’nın başkenti Üsküp’e hareket ediyoruz.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun on dördüncü gününde, öğlene doğru ÜSKÜP’e varıyoruz. Kentin ana meydan ve bulvarlarını, sayısız heykel ve neoklasik binalarını, tarihi Tren İstasyonu ve Rahibe Teresa Anı Evi’ni görerek turumuza başlıyoruz. Makedonya Meydanında, Makedon tarihinin önemli kişilerine ait birçok heykelle birlikte Çar Samuil, Jüstinyen, II. Philip, Kraliçe Olympia, B. İskender Heykellerini görüyor ve turumuza eski Türk Çarşısı ile devam ediyoruz. Taş Köprü, Davut Paşa Hamamı, Kapan Hanı, Çifte Hamam, Murat Paşa Camii, Sulu Han, Mustafa Paşa Camii gibi Osmanlı yapısı eserlerini görerek, fotoğraflarımızla bu anları ölümsüzleştiriyoruz. Eski Türk Çarşısında gezinti ve alışveriş için serbest zaman sonrasında otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Üsküp’teki otelimizde.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun on beşinci gününde, sabah erkenden alacağımız kahvaltının ardından Yahya Kemal’in bu güzel kentiyle vedalaşarak, ege’nin en önemli liman kentlerinden biri olan Selanik’e doğru yola çıkıyoruz. Buradaki ilk ziyaret noktamız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya gözlerini açtığı ev. Atamızın anısına saygılarımızı sunduktan sonra Kordon’a hareket. Beyaz Kule, Aristotelus Meydanı, Galerius Kemeri göreceğimiz yerler arasında. Kültür, tarih ve bol eğlence dolu turumuzun son gününü kum, güneş ve denizle taçlandırıyoruz. Deniz keyfinin ardından Kavala’ya hareket. Meşhur Kavala Kurabiyesi’ni tadıyor ve hediyelik alışverişi yapıyoruz. Ardından deniz kenarında yiyeceğimiz akşam yemeği’nin(ekstra) ardından İpsala Sınır Kapısı’na hareket ediyoruz.
Tatilflex ile Büyük Avrupa Turu'nun on altıncı gününün ilk saatlerinde Türkiye’ye giriş yapıyor, sabaha karşı İstanbul’a ve ardından Ankara & İzmir'e varıyor ve katılımcılarımızla vedalaşıyoruz. Başka bir rotada tekrar görüşmek üzere, seyahatle kalın.
BÜYÜK AVRUPA TURU ve diğer hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.
İlk yorumu siz yapın